TASARRUFUN İPTALİ DAVASI - ZORUNLU DAVA ARKADAŞI OLAN DAVALILARCA BİRLİKTE İLERİ SÜRÜLEN YETKİ İTİRAZININ BULUNMADIĞI - DAVANIN İLK AÇILAN YER MAHKEMESİ OLAN İLGİLİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNDE SONUÇLANDIRILMASI GEREKTİĞİ - YARGI YERİNİN BELİRLENMESİ

Özet
:
Somut olayda; .... ile ... vekili tarafından verilen cevap dilekçesinde hem genel yetkili davalıların yerleşim yeri İzmir, hem de şayet tercih edilip üstün görülecekse kesin yetki kuralı gereği taşınmazın bulunduğu yer Urla/İzmir mahkemelerinin yetkili olduğunun belirtildiği dolayısıyla yetki itirazının 6100 sayılı Kanun'un 19 uncu maddesinin 3 üncü fıkrasına aykırı olduğu, ... vekili tarafından verilen cevap dilekçesinde taşınmazın bulunduğu yer mahkemesi olan Urla Mahkemelerinin yetkili olduğu ileri sürülmüş ve davalının yerleşim yerinin Karşıyaka/İzmir olduğu tespit edilmiş, yerleşim yeri ... olan diğer davalı ... vekili tarafından verilen cevap dilekçesinde ise taşınmazın bulunduğu Urla Mahkemelerinin kesin yetkili olduğu belirtilmiş olup zorunlu dava arkadaşı olan davalılarca birlikte ileri sürülen yetki itirazının bulunmadığı anlaşıldığına göre, davanın ilk açılan yer mahkemesi olan Ankara 16. Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir.

T.C.

Yargıtay 5.HUKUK DAİRESİ

Esas:2024-2204 Karar:2024-6099

Karar Tarihi:20.05.2024


(6098 S. K. m. 19) (6100 S. K. m. 6, 7, 19, 21, 22) (5235 S. K. m. 36) (2004 S. K. m. 283)

 

I. YARGI YERİ BELİRLENMESİNE KONU KARARLAR

 

A. Ankara 16. Asliye Hukuk Mahkemesinin 01.03.2023 Tarihli ve 2023/97 Esas, 2023/117 Karar Sayılı Kararı

 

Davalılar tarafından İzmir ili Urla ilçesi Şirinkent Mahallesi 3926 ada 3 parselde kayıtlı, I Blok, 1. Kat, 1 nolu taşınmaz yönünden süresinde yetki itirazında bulunulduğu anlaşılmakla anılan taşınmaz hakkında yetki itirazının yerinde olduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir.

 

B. Urla 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 29.11.2023 Tarihli ve 2023/424 Esas, 2023/538 Karar Sayılı Kararı

 

Tasarrufun iptali davalarında 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 12 nci maddesi hükmünün uygulanmasının mümkün olmadığı, kaldı ki somut olayda da birden fazla davalı aleyhine dava açıldığı, bu davalılar arasında da zorunlu dava arkadaşlığı bulunduğu, bütün davalılar tarafından yapılan bir yetki itirazının da bulunmadığı, yetki itirazının da yapılmamış sayılacağı gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir.

 

II. GEREKÇE

 

A. Uyuşmazlık

 

Uyuşmazlık, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) 19 uncu maddesine dayalı muvazaalı işlemin iptali istemine ilişkindir.

 

B. İlgili Hukuk

 

1. Farklı bölge adliye mahkemelerinin yargı çevresinde kalan ilk derece mahkemeleri ile bölge adliye mahkemeleri arasındaki yetki ve görev uyuşmazlıklarının giderilmesi isteminin hukuki dayanağı, 6100 sayılı Kanunu’nun 21 ve 22 nci maddeleri ile 5235 sayılı Adlî Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanun’un (5235 sayılı Kanun) 36 ncı maddesinin üçüncü fıkrasında yer alan düzenlemelerdir.

 

2. 6098 sayılı Kanun'un “Sözleşmelerin yorumu, muvazaalı işlemler” başlıklı 19 uncu maddesi şöyledir;

 

“Bir sözleşmenin türünün ve içeriğinin belirlenmesinde ve yorumlanmasında, tarafların yanlışlıkla veya gerçek amaçlarını gizlemek için kullandıkları sözcüklere bakılmaksızın, gerçek ve ortak iradeleri esas alınır. Borçlu, yazılı bir borç tanımasına güvenerek alacağı kazanmış olan üçüncü kişiye karşı, bu işlemin muvazaalı olduğu savunmasında bulunamaz.”

 

3. 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun (2004 sayılı Kanun)“İadenin şümulü” başlıklı 283 üncü maddesinin birinci fıkrası şöyledir;

 

“Davacı, iptal davası sabit olduğu takdirde, bu davaya konu teşkil eden mal üzerinde cebri icra yolu ile, hakkını almak yetkisini elde eder ve davanın konusu taşınmazsa, davalı üçüncü şahıs üzerindeki kaydın tashihine mahal olmadan o taşınmazın haciz ve satışını istiyebilir.”

 

4. 6100 sayılı Kanun'un“Yetki” başlıklı 6 ncı maddesinini birinci fıkrası şöyledir:

 

\"Genel yetkili mahkeme, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir.”

 

5. 6100 sayılı Kanun’un “Haksız fiilden doğan davalarda yetki” başlıklı 16 ncı maddesi şöyledir:

 

“Haksız fiilden doğan davalarda, haksız fiilin işlendiği veya zararın meydana geldiği yahut gelme ihtimalinin bulunduğu yer ya da zarar görenin yerleşim yeri mahkemesi de yetkilidir.”

 

6. 6100 sayılı Kanun'un \"Davalının birden fazla olması hâlinde yetki\" başlıklı 7 nci maddesinin birinci fıkrası şöyledir:

 

\"Davalı birden fazla ise dava, bunlardan birinin yerleşim yeri mahkemesinde açılabilir. Ancak, dava sebebine göre kanunda, davalıların tamamı hakkında ortak yetkiyi taşıyan bir mahkeme belirtilmişse, davaya o yer mahkemesinde bakılır.\"

 

7. 6100 sayılı Kanun'un “Yetki itirazının ileri sürülmesi” başlıklı 19 uncu maddesi şöyledir:

 

“(1) Yetkinin kesin olduğu davalarda, mahkeme yetkili olup olmadığını, davanın sonuna kadar kendiliğinden araştırmak zorundadır; taraflar da mahkemenin yetkisiz olduğunu her zaman ileri sürebilir.

 

(2) Yetkinin kesin olmadığı davalarda, yetki itirazının, cevap dilekçesinde ileri sürülmesi gerekir. Yetki itirazında bulunan taraf, yetkili mahkemeyi; birden fazla yetkili mahkeme varsa seçtiği mahkemeyi bildirir. Aksi takdirde yetki itirazı dikkate alınmaz.

 

(3) Mahkeme, yetkisizlik kararında yetkili mahkemeyi de gösterir.

 

(4) Yetkinin kesin olmadığı davalarda, davalı, süresi içinde ve usulüne uygun olarak yetki itirazında bulunmazsa, davanın açıldığı mahkeme yetkili hâle gelir.”

 

8. 6100 sayılı Kanun'un “Mecburi dava arkadaşlarının davadaki durumu” başlıklı 60 ncı maddesi şöyledir.

 

“Mecburi dava arkadaşları, ancak birlikte dava açabilir veya aleyhlerine de birlikte dava açılabilir. Bu tür dava arkadaşlığında, dava arkadaşları birlikte hareket etmek zorundadır. Ancak, duruşmaya gelmiş olan dava arkadaşlarının yapmış oldukları usul işlemleri, usulüne uygun olarak davet edildiği hâlde duruşmaya gelmemiş olan dava arkadaşları bakımından da hüküm ifade eder.”

 

C. Değerlendirme

 

1. Davacının iddiasını kanıtlaması halinde iddianın taşınmazın aynına ilişkin olmadığı, alacağın tahsiline yönelik bulunduğu da gözetilerek 2004 sayılı Kanun'un 283 üncü maddesinin birinci fıkrası uygulanarak iptal ve tescile gerek olmaksızın davacının taşınmazların haciz ve satışını isteyebilmesi yönünden hüküm kurulması gerekecektir. İptal davaları ayni hakka değil kişisel hakka dayanan davalardan olduğundan davanın konusu taşınmaz bile olsa 6100 sayılı Kanun'un 12 nci maddesinin uygulanma imkânı yoktur. 2004 sayılı Kanun'un 282 nci maddesi gereğince davalı borçlu ile doğrudan veya dolaylı işlem yapan üçüncü kişiler arasında zorunlu dava arkadaşlığı bulunduğundan ve zorunlu dava arkadaşları usul işlemlerini birlikte yapmak zorunda olduklarından yetki itirazının davalılarca birlikte ileri sürülmesi gerekir. Yalnız bir davalı tarafından ileri sürülen yetki itirazı hukuki sonuç doğurmaz.

 

2. Bir davada, birden fazla genel ve özel yetkili mahkeme varsa, davacı bu mahkemelerden birinde dava açmak hususunda bir seçimlik hakka sahiptir. Davacı, davasını bu genel ve özel yetkili mahkemelerden hiçbirinde açmaz ve yetkisiz bir mahkemede açarsa, o zaman seçme hakkı davalılara geçer.

 

3. Somut olayda; .... ile ... vekili tarafından verilen cevap dilekçesinde hem genel yetkili davalıların yerleşim yeri İzmir, hem de şayet tercih edilip üstün görülecekse kesin yetki kuralı gereği taşınmazın bulunduğu yer Urla/İzmir mahkemelerinin yetkili olduğunun belirtildiği dolayısıyla yetki itirazının 6100 sayılı Kanun'un 19 uncu maddesinin 3 üncü fıkrasına aykırı olduğu, ... vekili tarafından verilen cevap dilekçesinde taşınmazın bulunduğu yer mahkemesi olan Urla Mahkemelerinin yetkili olduğu ileri sürülmüş ve davalının yerleşim yerinin Karşıyaka/İzmir olduğu tespit edilmiş, yerleşim yeri ... olan diğer davalı ... vekili tarafından verilen cevap dilekçesinde ise taşınmazın bulunduğu Urla Mahkemelerinin kesin yetkili olduğu belirtilmiş olup zorunlu dava arkadaşı olan davalılarca birlikte ileri sürülen yetki itirazının bulunmadığı anlaşıldığına göre, davanın ilk açılan yer mahkemesi olan Ankara 16. Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir.

 

III. KARAR

 

Açıklanan sebeplerle;

 

6100 sayılı Kanun’un 21 ve 22 nci maddeleri ile 5235 sayılı Kanun’un 36 ncı maddesinin üçüncü fıkrası gereğince Ankara 16. Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE,

 

20.05.2024 tarihinde oybirliğiyle kesin olarak karar verildi. (¤¤)

Resim
X