Haberler
  • SADECE HESABA PARA GELMESİ DOLANDIRICILIK SUÇUN OLUŞMASI İÇİN YETERLİ DEĞİL

    SADECE HESABA PARA GELMESİ DOLANDIRICILIK SUÇUN OLUŞMASI İÇİN YETERLİ DEĞİL

    Sanık ...'in, sanık ...'i komşusu olduğu ve aynı iş yerinde çalıştıkları için tanıdığını, kendisine para geleceğini ancak kartının iptal olduğunu söyleyince güvendiği için hesap numarasını verdiğini ve hesabına gelen paradan pay almadığını savunması; sanık ...'in sanık ... dışında tanıdığı kişilerden de benzer bahanelerle hesap ve kart bilgilerini aldığının ve bu kişiler gibi sanık ...'in de ...'le tanışıklığından dolayı duydukları güvenle hesap ve kart bilgilerini paylaştığının anlaşılması karşısında, sanığın diğer sanıkların eylemlerine iştirak ettiğine dair cezalandırılmasına yeterli kesin, inandırıcı ve her türlü şüpheden uzak delil bulunmadığı gözetilmeden, beraati yerine mahkûmiyetine hükmedilmesi hukuka aykırı bulunmuştur." Devamı...
  • ARABULUCULUK ANLAŞMA TUTANAĞINA İCRA EDİLEBİLİRLİK ŞERHİ VERİLMESİ TALEBİNDE YARGILAMA GİDERİ

    ARABULUCULUK ANLAŞMA TUTANAĞINA İCRA EDİLEBİLİRLİK ŞERHİ VERİLMESİ TALEBİNDE YARGILAMA GİDERİ

    Bu itibarla, arabuluculuk faaliyeti sonucunda tarafların anlaşmaya varması halinde düzenlenen anlaşma belgesine icra edilebilirlik şerhi verilmesi başvurusunda bulunan taraf üzerinde, çekişmesiz yargı işine ait olan yargılama giderlerinin bırakılmasına, buna bağlı olarak başvuran taraf lehine bu giderlere dahil olan vekalet ücretine hükmedilmemesine, Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi ile Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesince verilen kesin nitelikteki görüş ve uygulama uyuşmazlığının bu şekilde giderilmesine karar vermek gerekmiştir. Devamı...
  •  İSTİFANIN BOŞLUK DOLDURMA ŞEKLİNDE MATBU OLARAK DEĞİL, İŞÇİNİN KENDİ EL YAZISI İLE YAZDIĞI

    İSTİFANIN BOŞLUK DOLDURMA ŞEKLİNDE MATBU OLARAK DEĞİL, İŞÇİNİN KENDİ EL YAZISI İLE YAZDIĞI

    İşçinin istifa dilekçesindeki iradesinin fesada uğratılması da sıkça karşılaşılan bir durumdur. İşverence tazminatların derhal ödenmesi ve benzeri baskılarla işçiden yazılı istifa dilekçesi vermesini talep etmesi ve işçinin buna uyması gerçek bir istifa iradesinden söz edilemez. Bu halde feshin işverence gerçekleştirildiği kabul edilmelidir." Devamı...
  • DOLANDIRICILIK SUÇUNDA ZARARI GİDERMEK İSTEYEN SANIĞA UYGUN SÜRE VERİLMEMESİ BOZMA NEDENİ

    DOLANDIRICILIK SUÇUNDA ZARARI GİDERMEK İSTEYEN SANIĞA UYGUN SÜRE VERİLMEMESİ BOZMA NEDENİ

    Hükümlünün 01.03.2019 tarihli celsede alınan savunmasında, oluşan zararı gidermek istediğini açıkça beyan ederek etkin pişmanlık iradesini ortaya koyduğunun anlaşılması karşısında, (tek celsede yargılamanın bittiği de dikkate alınarak) hükümlü hakkında Türk Ceza Kanunu'nun ilgili maddesinde düzenlenen etkin pişmanlık hükümlerinin değerlendirilmesi bakımından hükümlüye uygun süre verilerek, gerekirse mahkemece ödeme yeri belirlenip suçtan hasıl olan zararı ödeme imkanı tanınarak sonucuna göre hükümlü hakkında Türk Ceza Kanunu'nun ilgili maddesi uyarınca etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı tartışılması gerekmektedir. Devamı...
  • YARGI KARARININ İCRA EDİLMEMESİ NEDENİYLE ADİL YARGILANMA HAKKI KAPSAMINDAKİ KARARIN İCRASI HAKKININ İHLAL EDİLDİĞİ İDDİASINA İLİŞKİNDİR

    YARGI KARARININ İCRA EDİLMEMESİ NEDENİYLE ADİL YARGILANMA HAKKI KAPSAMINDAKİ KARARIN İCRASI HAKKININ İHLAL EDİLDİĞİ İDDİASINA İLİŞKİNDİR

    Anayasa Mahkemesi; kesinleşmiş mahkeme kararının zamanında yerine getirilmemesinin “kararın icrası hakkını” ihlal ettiğine karar vermiştir. Mahkeme, idarenin ilgili kararı uygulamayarak hukukun üstünlüğüne ve başvurucunun adil yargılanma hakkına zarar verdiğine hükmetmiştir. Bu nedenle başvurucuya manevi tazminat ödenmesine ve kararın gereğinin yerine getirilmesi için ilgili makamlara bildirim yapılmasına karar verilmiştir. Devamı...
  • HÂKİMİN HUKUKİ SORUMLULUĞU GEREKÇESİNE DAYANILARAK DEVLET ALEYHİNE AÇILAN TAZMİNAT DAVASININ REDDİNE İLİŞKİN KARARA KARŞI YAPILAN TEMYİZ BAŞVURUSUNUN KESİNLİK SINIRI YÖNÜNDEN REDDEDİLMESİ NEDENİYLE MAHKEMEYE ERİŞİM HAKKININ İHLAL EDİLDİĞİ

    HÂKİMİN HUKUKİ SORUMLULUĞU GEREKÇESİNE DAYANILARAK DEVLET ALEYHİNE AÇILAN TAZMİNAT DAVASININ REDDİNE İLİŞKİN KARARA KARŞI YAPILAN TEMYİZ BAŞVURUSUNUN KESİNLİK SINIRI YÖNÜNDEN REDDEDİLMESİ NEDENİYLE MAHKEMEYE ERİŞİM HAKKININ İHLAL EDİLDİĞİ

    "Hâkimlerin yargılama faaliyetinden dolayı sorumluluk sebeplerinin düzenlenmesi ve bu sebeplere dayalı olarak açılacak tazminat davalarının ise yüksek mahkemede (Yargıtayın ilgili hukuk dairesinde) görülmesi ilgililer açısından başlı başına güvence teşkil etmektedir. Diğer bir ifadeyle temyiz kanun yoluna başvurmak için bir sınır belirlenmişse de bazı dengeleyici tedbirler/ imkânlar devreye sokulmuştur. Bireysel başvuruyu konu davanın değeri de göz önünde bulundurularak başvurucunun temyiz talebinin reddedilmesi suretiyle mahkemeye erişim hakkına yapılan müdahalenin elde edilmek istenen kamu yararı amacı ile karşılaştırıldığında başvurucuya aşırı bir külfet yüklediğine in orantılı olduğu anlaşılmıştır. Dolayısıyla başvurucunun mahkemeye erişim hakkına yönelik müdahalenin ölçülü olduğu sonucuna varılmıştır. Devamı...
  • MANEVİ TAZMİNAT DAVALARINDA HÜKMEDİLECEK YAGILAMA GİDERLERİNE İLİŞKİN İPTAL KARARI

    MANEVİ TAZMİNAT DAVALARINDA HÜKMEDİLECEK YAGILAMA GİDERLERİNE İLİŞKİN İPTAL KARARI

    Bu itibarla miktar belirtmek suretiyle manevi tazminat davasını açacak kişinin hâkimin hükmedeceği tazminat tutarını, başka bir ifadeyle davanın sonunda talebinin hangi oranda haklı bulunacağını öngörebilmesinin mümkün olmadığı ve tazminat miktarının hâkimin takdirine göre belirlendiği davalara ilişkin yargılama giderleri bakımından herhangi bir özel düzenlemenin de bulunmadığı gözetildiğinde kuralla mahkemeye erişim hakkına getirilen sınırlamanın “manevi tazminat davaları” yönünden kanunilik şartını sağlamadığı sonucuna ulaşılmıştır. Devamı...
  • İHTİYARİ ARABULUCULUK TUTANAĞININ GEÇERSİZ OLMASI

    İHTİYARİ ARABULUCULUK TUTANAĞININ GEÇERSİZ OLMASI

    ihtiyari arabuluculuk tutanağının geçerli olup olmadığı ön sorun olarak değerlendirildiğinde; davalı tarafça tele konferans yöntemiyle arabuluculuk görüşmesi yapıldığı savunuluyor ise de dosyada mevcut ihtiyari arabuluculuk anlaşma belgesinde görüşmelerin tele konferansla gerçekleştiğine dair herhangi bir ifade ve beyan bulunmamaktadır. Arabuluculuk görüşmeleri arabulucunun İstanbul/Bakırköy adresindeki bürosunda arabulucunun huzurunda yapılmış gibi tutanak ve evraklar düzenlenmiştir.Davacı tanığı H.Ö de davacının yönetici odasına çağrıldığını, 3-5 dakikalık görüşmeden sonra iş akdinin sonlandırıldığını beyan etmiştir. Bu süreçte herhangi bir arabulucunun varlığından söz etmemiştir.Tüm bu hususlar birlikte dikkate alındığında taraflar arasında hukuken geçerli ve gerçek bir ihtiyari arabuluculuk sürecinin yaşanmadığı, arabuluculuk tutanakları ve ekindeki anlaşma tutanağının geçersiz olduğu anlaşılmış, ihtiyari arabuluculuk tutanağının geçersizliğinin tespitine ve iptaline karar vermek gerekmiştir.Tüm dosya kapsamı itibariyle feshin geçerli veya haklı bir nedene dayandığı davalı tarafça usulünce ispatlanamadığından feshin geçersizliğiyle işe iade talebinin kabulüne karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. Devamı...
  • TARAFLAR ARASINDA YENİ BİR KİRA ARTIŞ ORANININ BELİRLENMESİ HALİNDE İLERDE MEYDANA GELMESİ MUHTEMEL BİR HUKUKİ İHTİLAFTA YENİ DÖNEM İÇİN ANLAŞILAN KİRA BEDELİ YAZILI ŞEKİLDE İSPAT EDİLMELİDİR.

    TARAFLAR ARASINDA YENİ BİR KİRA ARTIŞ ORANININ BELİRLENMESİ HALİNDE İLERDE MEYDANA GELMESİ MUHTEMEL BİR HUKUKİ İHTİLAFTA YENİ DÖNEM İÇİN ANLAŞILAN KİRA BEDELİ YAZILI ŞEKİLDE İSPAT EDİLMELİDİR.

    Kira sözleşmesinde kararlaştırılan artış şartı geçerli olup tarafları bağlar. Davalı borçlu kira sözleşmesinin 4. maddesi gereğince artıştan sorumludurlar. Bu durumda mahkemece sözleşmenin 4. maddesindeki artış oranı üzerinden kira tespitinden sonraki dönemden sonra da artış şartının geçerli olduğu dikkate alınarak alacak miktarı hesaplanarak tahsiline karar verilmesi gerekirken tespit davası sonucunda artış şartının geçerli olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir. Devamı...
  • 3194 SAYILI İMAR KANUNUN 18. MADDESİ UYARINCA YAPILAN PARSELASYON İŞLEMİNİN İPTALİ İSTEMİYLE AÇILAN DAVADA, AYNI ZAMANDA İMAR PLANININ DA İPTALİNİN İSTENMİŞ OLMASI NEDENİYLE DAVADA BU HUSUSUN DA İNCELENMESİ GEREKTİĞİ.

    3194 SAYILI İMAR KANUNUN 18. MADDESİ UYARINCA YAPILAN PARSELASYON İŞLEMİNİN İPTALİ İSTEMİYLE AÇILAN DAVADA, AYNI ZAMANDA İMAR PLANININ DA İPTALİNİN İSTENMİŞ OLMASI NEDENİYLE DAVADA BU HUSUSUN DA İNCELENMESİ GEREKTİĞİ.

    Dosyanın incelenmesinden, davacı tarafından söz konusu taşınmazı kapsayan alanın 3194 sayılı Yasanın 18. maddesi uyarınca parselasyona tabi tutulmasına ilişkin işlem ile bu işlemin dayanağını oluşturan 1/1000 ölçekli uygulama imar planının kendi taşınmazı yönünden iptali istemiyle dava açıldığı ve dava dilekçesinde bu plana yönelik olarak, planın belediye meclisinden geçirilmediği, askıya çıkarılmadığı, bu haliyle 3194 sayılı İmar Kanununun 8 inci maddenin aykırı olduğu iddiasında bulunulduğu halde, idare mahkemesince yalnızca parselasyon işlemi incelenmek suretiyle karar verildiği, ancak anılan parselasyon işleminin dayanağını oluşturan imar planı hakkında herhangi bir karar verilmediği anlaşıldığından, uyuşmazlığa konu edilen imar planı da incelenerek bir karar verilmesi gerektiğinden, bu konu incelenmeden verilen karar usul ve hukuka uygun bulunmamıştır. Devamı...
X